ÖNSÖZİlk
önce bu kitabı okuyan ve üzerinde
düşünen herkese teşekkür ederim.
“Bir
Liderin Düşünce Sistemi”
kitabımda da yazmayı düşündüğümü belirttiğim DS Empatiler serisinin bu ilk
eseri ve empati yazın türünün ilk kitabı olan “Empatiler 1” kitabımı, okumanız
için siz değerli okuyucularıma sunuyorum.
Kitabı
daha iyi
tanıyabilmeniz açısından bölümlerin konuları ve oluşumları kısaca şöyledir.
Empati–1
ve Empati–2
bölümünde baba ile oğul arasında geçen ve oğlun ayakları üzerinde durabilme ve
hayata devam edebilme olgusunun var olan iki örneği, babasına muhtaç olmadan
kendi başına iş yapabilme ve ayakta durabilme durumu (Empati–1) ve babasının
imkânlarını kullanarak hayatını devam ettirme durumu (Empati–2) konularının
işlendiği empatilerdir. Bu empatilerde karakterlerden “Baba” güç sağlayıcı
demek olup, anne veya baba olabilir. “Oğul” karakteri sadece erkek olmayıp
oğlan veya kız olabilir. Bu durum, geliştirdiğim “Empati” yazı türünün durumu
belli, ama cinsiyeti belirsiz karakter özelliğinden kaynaklanmaktadır.
Karakterlerin cinsiyetini okuyan kendisine ve düşüncesine göre seçebilmekte,
aynı empatiden karakterlerin cinsiyetine göre farklı anlamlar
çıkartabilmektedir. Onun için cinsiyetleri belirsiz empatileri okurken çift
taraflı (tersinir) düşünmek gerekir. Empati–1 ve Empati–2’nin yazılış amacı ise
gençlerin iş yapabilme zamanı geldiğinde ailelerinin durumlarının ve kendi
durumlarının farkına varmaları, iş yaparken ona göre iş yapmaları, yaptıkları
işler sonunda durumlarının ve konumlarının ne olacağının farkına varmaları
içindir. Bir kişinin iş yapabilme zamanı ise ailelerin durumu ve sosyal
yapısına göre değişiklilik gösterebilir. Bir ailede bir genç 15 yaşında iş
yapabilmeye başlarken bir ailede 30 yaşına gelen kişi iş yapabilmeye
başlayamayabilir. Empati–1 ve Empati–2 “Bir Liderin Düşünce Sistemi” kitabımın
altıncı bölümünde de yer almaktadır.
Empati–3
bölümünde ise liseli
bir gencin lise içinde popüler olma yarışında karşılaştığı durumları, bu
durumlar içinde ne düşünüp ne yaptığı, yaptıkları sonucunda nelerle
karşılaştığı, karşılaştığı sonuçta neler düşündüğü ve gelecek durumlar için
hangi önlemleri almayı düşündüğü anlatılmıştır. Öğrenciliğin tüm evrelerinde
her zaman öğrenciler birbirleriyle yarışma içindedir. Bu yarış en şiddetli
halini
lise çağında almaktadır. Kişinin, aklının tam olarak oturmaya başladığı,
kendini diğerlerine ispatlamaya çalıştığı bu çağda, kendini kanıtlamanın iki
yolu
vardır. Ya tam çalışkan bir öğrenci olup öğretmenlerin beğendiği, öğrencilerin
kıskandığı biri olmak ya da tam bir baş belâsı olup öğretmenleri usandırmak,
öğrencileri korkutup üzerlerinde egemenlik kurmak. İki çeşit karakterden ikisi
de okulda çok konuşulur ve popüler olur. Ancak birisi iyi yönde, diğeri ise
kötü yönde anılır. Ancak öğrencilerin ilgisi her zaman baş belâlarından
yanadır.
En çalışkan öğrenci gibi olamayacağı için onu anmakla birlikte kıskanır,
düşüşünü ister, diğer taraftan baş belâsında kendisini bulduğu için ona
meyleder. Yapmak isteyip de yapamadıklarını onda bulduğu için onun çekim
alanına girer. Baş belâsı bu ilgiyi kullanır ve kendini okulun kralı ilân eder.
Empati-3’de çalışkan bir öğrenci yeterince ilgi göremeyince daha fazla ilgi
gören okulun kralı yerine geçmeye karar verir. Önce kralın grubuna girmesi
lâzımdır. Gruba girmek için bazı sınavlardan geçmesi gerekmektedir. Çalışkan
öğrencinin yaşadığı bu serüvende okulun en popüleri olmak için düşündükleri,
yaptıkları ve aldığı sonuçlar anlatılmaktadır.
Empati–4,
DS’nin lise
döneminde yaşamış olduğu olayların popülerlik yarışı konusu içinde kurgusal
olarak anlatıldığı empatidir. Bunun yanında eğitim sisteminin sorunlarının
yaşanmış örneklerle tespiti yapılmakta ve çözüm önerileri sunulmaktadır.
Empatide bilgisiyle ön plâna çıkan DS’nin, okulun kralı ile okulun en namlısı
ve şöhretlisi olma yolunda yapılan yarışta, en popüler olmak için düşünülen
fikirler, yapılan işler ve karşılaşılan sonuçlar anlatılmaktadır. DS nezdinde
iyiliğin kötülüğe nasıl üstün geldiğinin anlatıldığı empatidir.
Empati–5, DS’nin
ÖSS’ye hazırlanış serüveni, üniversite
sınavlarında düşündüklerinin, yaşadıklarının ve hangi taktikleri kullandığının
anlatıldığı, YTÜ Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Bölümünü nasıl kazandığının
anlatıldığı
empatidir. Bunun yanında lisede öğrencilerin hangi üniversiteye ve hangi bölüme
gitmeyi niçin plânladığının ancak ÖSS sonrasında hangi üniversiteye ve bölüme
yerleştiğinin, bu durum karşısında ne hissettiğinin anlatıldığı psikolojik
empatidir.
Başta
Türk edebiyatına ve sonra
Dünya edebiyatına kazandırmayı plânladığım “Empati” yazı türünün ilk örneği bu
kitaptır.
Yeni
yazın türü olarak
Empati: Gerçekte olan ve olabilmesi muhtemel olayların zaman, mekân ve durum
içinde kişilerin dışsal ve içsel duygularının ortaya konduğu, yaşanılan
olayların karakterlerin duyguları ve düşünceleri ile yansıtıldığı, sadece
konuşmalardan ve içsel düşüncelerden oluşan bir yazı türüdür.
“Empati”
yazı türünü diğer
yazın türleri ile karşılaştırdığımızda aralarındaki benzerlikler ve
farklılıklar şöyledir. Sadece konuşmalardan oluşması yönüyle tiyatroya
benzemekte ancak konuşma metinlerinin uzunluğu ve metinlerde konu bütünlüğünün
olmaması, zaman ve mekân fonksiyonunun işin içine girmesi ve de düşünsel
metinlerin fazlalığı ile bu türden ayrılmaktadır. Zaman, mekân ve olay
kurgularıyla roman türüne benzese de sadece konuşma metinlerinden oluşması
nedeniyle bu türden de ayrılmaktadır. Empati zaman, mekân ve durum unsurlarının
devreye girmesiyle senaryo tipine girse de metinlerin uzunluğu ve düşünsel
öğeler bu türü bu türden ayırmaktadır. Kısaca empati türü tiyatro, roman,
hikaye senaryo, anı, psikoloji, sosyoloji ve tarih gibi olguların tümünden
birer parça içermektedir. Ancak anılan hiçbir olgu “Empati” türünü tek başına
ifade edememektedir. Bu yüzden “Empati” kendi başına bir yazın türüdür. İlk
örneği ise elinizde tuttuğunuz kitabımdır.
Empati
türünün ortaya çıkış
serüveni ise şöyledir. Empati–1 ve Empati–2 parçalarını yazarken iş yapabilme
yeteneğine sahip olduğum anda seçeceğim iki türlü yol olduğunu fark ettim.
Kendimi oluşturduğum karakterler yerine koydum ve ne düşünüp neler
yapabileceğimi
yazdım. Bu iki parçaya ön-Empati denilebilir. Çünkü bu parçaları yazarken
Empati yazın türünü çıkarma diye bir düşünce yoktu aklımda. Daha sonra Empati–3
parçasını yazarken, yazdığım bu yazının hangi türe girebileceğini düşünmeye
başladım. Sadece konuşmalardan oluştuğundan tiyatro türüne girebilir diye
düşündüm ama metinler uzundu ve içlerinde belli bir konu bütünlüğü her ne kadar
var görünse de, düşünce kısımlarını eklediğimden yoktu. Bu yüzden tiyatro
türüne girmiyordu. Zaman, mekân ve kurgu bakımından romana benzese de bütün
metin
sadece konuşmalardan oluştuğundan roman türüne de giremeyeceğine karar verdim.
Kısmen hikâye özellikleri gösterse de içinde psikoloji, sosyoloji ve tarih
unsurlarının bulunması nedeniyle bu türden de ayrılmaktadır. Parçaların
başlıklarının Empati oluşundan
dolayı yeni yazım türünün ismini “Empati” olarak koydum. Parçalar
incelendiğinde ne kadar doğru bir karar verdiğim görülebilir. Yazar olarak
karakterlerin konuşmalarını yazarken karakterlerin neler düşünüp
yapabileceğini, kendimi o karakterlerin yerine koyarak yazdım. Bir nevi empati
yaptım. Bu durum Empati–4 ve Empati–5 parçalarında daha iyi görülebilir. Bu
parçalarda yaşananları ve düşündüklerimi yazarken karşı tarafın düşüncelerini
yazabilmek için kendimi onlar yerine koydum. Olayların gidişatına ve sonradan
olaylar hakkında duyduklarıma göre olaylar olurken tarafların neler
düşünebileceğini tahmin edip yazdım. Empati türünün en önemli ve diğer
türlerden ayrılan özelliği ise şudur: Olayların ve yaşananların yanı sıra,
olaylar
içinde yaşananlara sebep olan düşüncelere yer verilmiş olmasıdır. Yaşantıda
hemen hemen bir olay içinde söylenen bir sözün arkasında bir düşünce
yatmaktadır. Olaylarda insanların durumlarına göre düşünceleri oluşmakta,
düşüncelerine göre sözleri söylenmektedir. Karşılıklı söylenen sözler ve
yapılan davranışlar yeni düşünceleri ve yeni sözleri meydana getirmektedir.
Olaylarda siz bir taraf iseniz karşınızdakinin düşüncelerini, yaptığı
davranışlardan ve ifade ettiği sözlerden daha sonra yaşanılan olayı
değerlendiğinizde kendinizi karşı taraf yerine koyarak anlayabilirsiniz. İşin
sonunda empati yapmış olursunuz. Yazın türüne “Empati” ismini vermemin nedeni
budur.
Empati–3
parçasında Empati
türüne zaman ve mekân olgularını, Empati-4’te durum olgusunu, Empati-5’te
psikolojiyi ekledim. “Empatiler–2” kitabımda ise Empati türüne sosyoloji,
“Kapudan ve Reisler” serisinde de tarih
biliminin bize kazandırdıklarını ekledim.
Sonuç
olarak “Empati” yeni
bir edebi tür olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Bu
kitaptan sonra üzerinde
çalıştığım ve yazmayı plânladığım kitaplar ise şöyledir: DS Empati Serisi
Empatiler–2,
(Büyük Oyun, İş Başında, Dünya Lideri,) Empatiler–3, Kapudan ve Reisler, Türk
Devlet Kuramı (Şehirleşme Düzeni, Yaşam Düzeni, Üretim ve Tüketim Düzeni,
Devlet İşletim Sistemi).
Yazdığım
ve yayınlamayı plânladığım
DS Empati Serisinin ikinci kitabının konuları ise şöyledir. Empati–1 (Çay
Empatisi): Çay kırımının nasıl yapıldığının ve işlem yapılırken yaşanılan
sorunların
anlatıldığı empatidir. Empati–2 (Balıkçı Empatisi): Küçük tekne balıkçılığının
nasıl yapıldığının, yapılırken yaşanılan sorunların anlatıldığı ve balıkçılığın
geliştirilmesi için neler yapılması gerektiğinin anlatıldığı empatidir.
Empati–3 (Soyağacı Empatisi): 1730 yılına kadar soyağacımı nasıl çıkardığımın
ve çıkarırken neler yaşadığımın yer verildiği, aile tarihimin anlatıldığı
empatidir.
Son
olarak bu kitabı yazmamda
ve yayınlamamda yardımcı olanlara ve de okuyanlara teşekkürler ederim.
Not:
Bahsettiğim kitapları
yazıp yayınlayabilmem için, kitabımı okuyup beğendiğinizde arkadaşlarınıza da
kitabımı okumalarını söylemenizi siz değerli okuyucularımdan rica ederim.
Dursun
SARAL
11.10.2012
|
---|
© Dursun SARAL, 2013 * Tüm hakları saklıdır.